22 Mart 2021 Pazartesi

Kibirim benim, nazenin yanım!

 Bütün ön yargılarım, öfkelerim, küfürlerim 

hepsi 

sevgisizlikten 

belki... 

Kendi adıma ölebileceğim bir dünya olsa, 

mesela;

Kim bilir o zaman/orada 

intihar sahneleri olmazdı kafamda!

Bana bu dünyayı çekilmez 

gösteren

kendi kibrim aslında

BAY VE BAYAN DOĞRU

 Okuduğum en etkileyici kitaplardan bir tanesi de Zig Ziglar'ın Hayat Boyu Flört/Aşk Ömür Boyu Sürebilir kitabıdır. Kitap stoklarda bulmakta zorluk çekildiğinden kitabı okuması için birine vermektense, fotokopisini çekip hediye etmişliğim vardır. Başarı için stratejiler veren ve aslında herkes tarafından çok bilinen, sağlam ilişkilerin temelinde yatan sebepleri çok güzel betimlemelerle anlatan Amerikalı yazar; vurguladığı stratejilerin yani bir nevi en bilindik kuralların mutlaka uygulanmasının da altını çizer. 

Sağlıklı kişisel gelişimin, insanın içindeki sonsuz potansiyeli ortaya çıkarmaya başlamasıyla sağlandığını ve bunu uygulamanın da; dünya üzerindeki izimizi ve dengemizi sağlamlaştırarak kişisel gelişimi olumlu etkilediğini belirten, Amerikalılar tarafından Dünya Elçisi diye tanınan kişisel gelişim uzmanının bahsettiğim kitabında öyküleştirdiği bir konu senelerdir hafızamdan silinmez. Öyküde insanlara verdiğimiz değerin kendimize ve karşımızdakilere kazandırdığımız değer olduğunu çok açık bir dille anlatan yazar bir uçak yolculuğu sırasında yan koltuğunda oturan adamın parmağındaki alyansın dikkatini çekmesiyle başlar öyküye. 
(...) adamın alyansını sağ elinin işaret parmağına taktığını fark ettim. O anda yorum yapmaktan kendimi alamadım.
'Bayım alyansınızı yanlış elinize takmışsınız dedim '
Adam bunun üzerine bana dönerek;  "yanlış kadınla evlendim de ondan" diye karşılık verdi.

Yazar bu diyaloğunu okuyuculara aktardıktan sonra o en güzel ayrıntıyı saklayan soruyu soruyor;

·'Peki ya bu adam doğru adam mıydı? Yani adamın yanlış kadını doğru adamla mı evliydi?

    Ziglar her şeye rağmen 'doğru adam' ve 'doğru kadın' olmanın bir yolu olduğunun altını çizerek; 'Yanlış seçilmiş bir insana doğru insanmış gibi davranırsanız, sonuçta doğru insanla evlenmiş olursunuz... Doğru seçilmiş bir insanla evlendiğiniz halde yanlış davranıyorsanız kesinlikle yanlış bir evlilik yapmışsınızdır. Doğru insan olmak doğru insanla evlenmekten çok daha önemlidir. Kısacası evlenmek için doğru mu yoksa yanlış eş mi seçtiğiniz asıl olarak size bağlıdır!
Yazar kitabın daha sonraki sayfalarında 'on ineklik bir kadın aranıyor' başlıklı dikkat çekici bir öyküyle doğrusunu kanıtlar...

    Çok yıllar önce Hawai adalarında, ohao'da insanlar alışık olmadıkları bir olaya tanıklık ederler. Ohao'da müstakbel bir koca, bir aile kızıyla evlenebilmek için belli sayıda inek vermek zorundadır. Ama kız bir eşte bulunabilecek bütün özellikleri ve güzelliğiyle alışılmadık bir örnekse dört inek verildiği de olmuştur...
Yıllar önce adanın en ücra köşelerinden birinde doğruluğu kanıtlanmamış da olsa çok çekici ve iyi huylu bir kadının astronomik fiyat sayılan beş inek karşılığında gelin gittiği doğrultusunda belli belirsiz bir rivayet de dolaşmaktadır. Ada da iki kızı olan bir adam yaşamaktadır. Büyük olanı bizim toplumumuzdaki deyişle 'kabul görmeyen' baştan şansı olmayan bir tiptir. Neredeyse bir cüce kadar kısadır. Babası ona üç inek fiyat biçmiştir. İki inekli bir teklife de severek kabul edecektir. Hatta iyi pazarlık yapan biri çıkarsa, tek ineğe 'fit' olmaya razıdır. Aslında pazarlık çok ağırlaşırsa yaşlı baba ömür boyu kızını besleme yükünden kurtulacağını düşünerek hiç inek almadan bile verecektir.
Küçük kız kardeşte ise durum farklıdır. Baba muhteşem bir güzellik ve cazibenin iyi huyla birleşmesinin örneği olan küçük kızdan çok kolay kurtulacağını bilmekte ve geleceğinden hiçbir endişe duymamaktadır.
Adanın en zengini olan Johny Lingo bu evin kapısına geldiğinde, herkes onun küçük kızı isteyeceğini
düşünür. Oysa o, herkesin tahmininin dışında bir şey yapar. Yaşlı adamı sevince boğarak büyük kıza talip olur. İhtiyar sevincinden neredeyse havaya uçmaktadır. Hem çok zengin hem de eli açık insan olarak tanındığı için en azından standart fiyatın karşılığı olarak üç ineği ödeyeceğini düşünür. Sonra biraz hayal kurarak cömertliği ve zenginliğiyle belki dört inek vereceği de aklına gelir. Derken adam hayal sınırlarını zorlar; belki de beş inek bile verebileceğini düşünür.
Johny kızı istemeye gelince yanında 12 tane inekle gelince babanın nasıl duygular beslediğini anlayamazsınız. Yaşlı baba neredeyse kalpten gitmek üzeredir. Johny fikrini değiştirmeden, ölmeden veya kendini toparlamadan kabile reisine hazırlıklar yapması için haber vermeye koşar. O günlerde normal balayı bir yıl sürerdi ama 12 ineklik gelin aldıysanız herhalde üç ineklik balayı ile yetinmezsiniz. Böylece gelin ve damat iki yıllık balayı niyetiyle bilinmeyen yerlere gitmek üzere yola çıkarlar.
    Damatla gelinin dönmesinin beklendiği gün onları görür görmez haber vermek üzere köyün dışına bir gözcü gönderilir. Gün doğduktan az sonra gözcünün sesi duyulur.  Doğal olarak gelenler gelinle damat mı diye merak ederler.
Gözcü öyle tahmin ettiğini ama emin olamadığını söyler. Adam Johny'i hemen tanımış fakat kızdan emin olamamıştır! Kız aşina gelmiştir. Ama yaklaşan kadın çok güzel zarif ve kendinden emin birisidir. Çift iyice yaklaştığında hiç kimsenin tereddütü kalmaz. Kızın güzelliği cazibesi ve çekiciliği en eleştirici gözlerde bile reddedilmeyecek ölçüdedir. Yakından bakanlar; Johnny'nin 12 inek karşılığında iyi alışveriş yaptığını düşünürler.
Hikayenin en önemli detayını/kuralını çok güzel bir tabirle dillendirir yazar; Johnny 12 inek ödedi, kız 12 ineklik bir kadın haline geldi. Evrenin kuralı değil, zihnimizin/değer yargılarımızın yansımasıdır bu. 
Sevdiğiniz insana -Eşinize-sevgilinize- verdiğiniz değer, ona kazandırdığınız değerdir. Aslında 'doğru adam' doğru kadının, 'doğru kadın' doğru adamın mimarıdır. 

Size, kendisi başta olmak üzere dünya için önemli ve güzel bir insan olduğunuzu ve her ikisi için de eşitlik hissettiren insanlar ne yazık ki ender bulunur. O yüzden onlarla beraber yaptığınız en sıradan şeyler bile çok mühimdir. Unutmayın, insanlara verdiğiniz değer içinizin dışa yansımasıdır. 
Bissürü kalp